Sven Groeneveld, Maria Sharapova'nın antrenörü olduğunda bir Sharapova hayranı olarak çok memnun olmuştum. Bu memnuniyetimin temel nedeni, Groeneveld'in WTA Turu'ndaki her oyuncunun ekibinde görmek için can attığı çok kıymetli bir isim olmasıydı. O dönemde bireysel koçluk yapmaya yanaşmayan ve markaların oyuncu geliştirme ekiplerinde çalışan Hollandalı antrenörün Rus yıldızdan gelen teklif üzerine karar değiştirmesi, bir yandan da Sharapova'nın ne kadar büyük bir marka olduğunu gösteriyordu.
Masha'nın deneyimli çalıştırıcıyı ekibine kattıktan sonra oyununu çeşitlendirebileceğini ve daha yüksek seviyede bir tenis oynayabileceğini düşünüyordum ama aradan belli bir müddet geçtikten sonra Maria'nın hâlâ yerinde saydığını görünce bu konudaki ümidimi de yitirmiştim işin doğrusu. Ne var ki geçen hafta şampiyonluğa ulaştığı Roma Açık'ta hepsi birbirinden güzel, öyle usta işi kısa toplar attı ki Rus raket sanırım ben de dahil izleyen herkesin ağzı açık kalmıştır.
Kısa top ya da "Drop Shot" üst düzey teknik beceri gerektiren bir vuruştur. Bu vuruşu başarılı bir şekilde uygulayabilmek için evvela çok hassas ellere sahip olmalısınız çünkü topu hem fileden geçirmek hem de fileye mümkün olan en yakın yere indirmek zorundasınız. Bununla birlikte vuruşu çok iyi gizlemek ve zamanlamayı da iyi ayarlamak gerekiyor ki rakibinizin topa yetişme şansı azalsın. İşte bu yüzden kısa top tekniğinde ustalaşmak için ciddi bir efor sarf etmek gerekiyor.
Bugüne kadar son derece düz bir oyuna sahip olmasıyla bilinen Sharapova'ya bu yaştan sonra böyle ustaca kısa toplar attırabilmek gerçekten büyük bir antrenörlük başarısıdır. Bu vesileyle Groeneveld'in tenis dünyası için neden bu kadar değerli bir isim olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Daha da önemlisi Groeneveld bu başarısıyla Rus tenisçinin kendisinden önceki antrenörü olan Tomas Hogstedt ile arasındaki farkı da göstermiş oldu.
Teniste Federer'in koçluğunu yapmakla Sharapova'nın koçluğunu yapmak arasında büyük fark vardır. Federer gibi mükemmel bir fundamentale sahip, istisnasız her vuruşu kusursuz bir şekilde uygulayabilen oyunculara bir antrenörün öğretebileceği pek bir şey yoktur. Ancak çalıştırdığınız isim Sharapova gibi bir oyuncuysa antrenörlük başarınız onun oyununa ne kattığınızla ölçülür. İşte bana göre Tomas Hogstedt'i başarısız, Sven Groeneveld'i başarılı yapan nokta da tam olarak budur.
