Federer, sezon başından bu yana eski görüntüsünü mumla aratan bir performans sergiliyor. 10 yıl aradan sonra dünya klasmanında 5 numaraya gerilemesi şöyle dursun, Londra'daki Atp Dünya Turu Finallerine katılması bile tehlikede İsviçrelinin. Hâl böyle olunca o da normal şartlar altında kendisinden hiç beklenilmeyecek bir karara imza attı. İkinci turda elenip büyük bir şok yaşattığı Wimbledon'ın ardından Kuzey Amerika sert kort sezonunu beklemek yerine düşük profilli toprak kort turnuvalarında oynamayı yeğledi. Üstelik bu kararın tek sebebi, yıl boyunca aldığı kötü sonuçlar değildi. Zira Hamburg ve Gstaad'daki turnuvalarda kafa boyunu 98 inçe çıkardığı yeni raketlerini de deneyecekti.
Gelgelelim Hamburg'ta yine kötü bir turnuva çıkardı Maestro. Düşe kalka geldiği yarı finalde ilk 100 dışından bir rakete set dahi alamadan eleniverdi. Kendisinden son bir hamle daha bekleyen hayranlarını ve tenisseverleri yine ümitsizliğe gark eyledi.
Ekselansları raketini modifiye etti, evet. Ancak bu değişimin dertleri bitirmeyeceğinin kendisi de farkında olsa gerek. Yanlış anlaşılmasın, elbette kafa boyunu büyütmüş olması onun basit hatalarını biraz daha aşağıya çekecektir ama çareyi bunda aramak, kanseri aspirinle tedavi etmeye çalışmak gibi nafile bir çaba olur.
Daha önceki yazılarımızda da belirtmiştik. Fedex, geçtiğimiz yılın sonlarından itibaren kort içindeki eski hareketliliğini önemli ölçüde yitirmeye başladı. İşin uzmanları konuyla ilgili istatistiksel veri de koymuş ortaya. Yapılan çalışmaya göre İsviçreli yaşayan efsanenin toplara reaksiyon gösterme hızı %20 ile 40 arasında bir düşüş göstermiş. E zaten düşmemesi anormal olmaz mıydı ? Neticede şunun şurasında birkaç hafta sonra 32 yaşına basacak bir raketten bahsediyoruz.
Tüm bunlardan mütevellit sinirlenmenin, üzülmenin ve hatta dalga geçmenin bir manası yok. Roger tenis tarihinin görüp görebileceği en iyi oyuncu ama bir robot değil, insan. O yüzden bırakalım da kariyerinin son demlerini arzu ettiği şekilde geçirsin büyük efsane.