Bülent TEKİN

YİNE FENOMEN OLAMADIM!

Bülent TEKİN

“Ben illa Fenomen olacam”… “Alışagelmiş bütün futbol sistemlerini alt üst edip dünyanın beni konuşacağı ABSÜRT bir sistem geliştirecem ve futbol tarihi beni altın harflerle yazacak”… “Ama oyuncularım, rakiplerim, izleyiciler henüz benim gelişmişlik düzeyime gelemediklerinden beni anlamıyorlar” diyordur muhakkak Ümit Özat.

Gerçekten de biz Ümit Özat’ı anlamakta zorluk çekiyoruz;ancak Ümit Özat bilmelidir ki Dahiler hemen anlaşılmaz ve yaşadıkları dönemde de kabul görmezler kolay, kolay!.

Bu gün yaşananları yaklaşık 10 haftadır yazıyoruz ve uyarıyoruz… Bu olanları önceden öngörmemizin nedeni kâhin olmamız değildir elbet… Bizi bu endişelere, karamsarlığa iten Ümit Özat’ın geçen süreç içerinde yaşamış olduğu adlandıramadığımız köklü değişim ve savrulmalardır… Bunların neler olduğunu geçen yazılarımızda tekrar, tekrar yazdığımızdan bir daha değinmemize gerek yok.

Bir yönetici yönettiği yapıyı geliştirmek istiyorsa bundan doğal bir şey yoktur… Ama elindekini geliştirmenin olmazsa, olmaz kuralıda önce elindekini muhafaza edip üstüne bir şeyler koymaktır, elindekini değersizleştirerek bunu yapamazsın işte Sn Özat’ın anlayamadığı da tam da bu noktadır.

Ümit Özat bunları yaparken “sözde” yönetimin bunlara seyirci kalması ve müdahale etmemesi de Özat’ın yaptıklarından daha vahimdir.Asıl sorunda gelen hocaların Elazığspor’u babalarının çiftliği gibi hoyratça yönetmesi ve geride bir enkaz bırakmalarıdır… Eğer bir kulüp politikan yoksa bunu yapacak kalitede profesyonel kadroların yoksa (eğer varda bunlara sorumluluk vermiyorsan) bu iş maalesef böyle devam eder ve elinizde yöneteceğiniz bir şeylerde kalmaz.

Burada son olarak, çok şeyler beklediğimiz Elazığspor’un kendi içinden yetişmiş Mehmet Kaplan'ın bu olup bitenler yaşanırken, cinayetlere en yakından şahit olurken olaylara seyirci kalmasıdır. Kaplan’ın bir an önce sorumluluk alarak olaylara müdahale etmesi gerekir yok eğer bana bu sorumluluğu vermiyorlar da diyorsa bir duruş göstererek bu komedinin içinde yer almayı reddetmesi gerekir.Çünkü Elazığspor’un kurtuluş reçetesinin, kendi bünyesinden yetişmiş, kendi çocuklarının duruma el koymaları ve bu paradigmayı ancak kendilerinin değiştirebilecekleri şuurunu ve özgüvenini kazanmalarıyla yazılabileceğini bilmelidirler… Buna da önce kendilerinin inanmaları ve bu duruma itiraz etmeleriyle bunun gerçekleşebileceğini de asla unutmamalıdırlar.

Davul birilerinin sırtında tokmak başkalarının elinde olursa bu işler düzelmez.

Yazarın Diğer Yazıları