Trabzonspor takımı ilk maçın avantajıyla bu karşılaşmaya daha temkinli bir sistem ile 4-1-4-1 şeklinde Dinamo Minsk’in karsısına çıktı. Yani şu söylemek istiyorum. Minsk, Zagrep’i deplasmanda 3 golle yendiği maçın göz önüne aldığını düşünüyorum Mustafa Akçay’ın
Orta sahayı kalabalık tutarak Aykut, Soner, Olcan ve Volkan ile alanları daraltıp rakibinin çok fazla hücum sayısıyla atağa çıkmasını engellemesi için bu yaptığı işi mantıklıydı. 30 dakikada rakibinin bir pozisyonu varken, Trabzonspor’un 3 pozisyona vardı. Genel olarak Trabzonspor ilk yarıda rakip hızlı atağa çıkarken veya ölü topları kullanırken dönen topları hızlı bir şekilde karşılayıp atağa çıkarken Adrian, Volkan, Olcan ve Henrique gibi oyunculara Aykut’u ve Soner’in attığı ara paslarıyla etkili pozisyonlar buldu.
İkinci yarı ise, rakip 50 dakika itibarıyla orta sahadaki oyunculardan Aykut, Adrian ve Volkan geri dönüşlerde geç kaldığı için net iki pozisyon buldu Minsk. Oyunun ilerleyen bölümlerinde rakibinin sağ tarafından boşlukları bulan Volkan ile 4-5 pozisyonda bu futbolcunun getirdiği toplar iyi kullanılabilseydi sonuç erkenden alınmış olabilirdi.
70 dakikada Adrian ile Maluoda değişikliği gerçekleştirdi. Belli ki Maluoda yetenekli bir oyuncu; ama ben onu daha hazır görmedim. Önemli faktörlerden biri de Trabzonspor oyuncuları üzerinde taraftarların stadyumu doldurmasının baskısı mı yoksa yorgunluk mu? Nedense çok pas hatası yaptı. İyi pas kullanamadı. Trabzonspor turu geçti. Ancak üzerindeki panik atağı bir an önce atması lazım. UEFA’da Play-Off’a kalması Trabzon şehri için çok önemli bir katkıdır.
