Maçı Bir kenara bırakalım.
Çünkü maçtan önce yaşananlar; Samsunspor yenilgisini de beraberinde getirdi.
Selçuk Öztürk, Salı günü moderatörlüğünü yaptığım Maraton programına telefonla bağlanarak istifa ettiğini açıkladı.
Gerekçe de, kaptanlar Onur ve Serdar’la birlikte kulüp CEO’sunun ziyaretinde belediye başkanı Mücahit Yanılmaz’ın: “kulüp başkanının istifa etmesi halinde bütün ödemeleri yapacağım, takımın bütün borçlarını ödeyeceğim. Bu takımı şaha kaldırıp, kalan 8 haftada süper lige çıkaracağım” dediğini öne sürmesiydi.
Sonrasında ise futbolcular kulüp binasında açıklama yaptılar ve CEO Özgehan Doğruöz’ün kulüp başkanının istifa etmesi halinde ne yapılabileceğini sorduğunda, belediye başkanının kendilerine: “Elazığspor çok kötü yönetiliyor, yönetimde kim olursa olsun bundan daha kötü bir yönetim sergilenemez. Muhtemel bir istifa sonrası bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Elazığspor sahipsiz kalmayacaktır” açıklamasını yaparak, Selçuk Öztürk’ün öne sürdüğü iddiaların aksine bir açıklama yaptılar.
Ardından Belediye başkanı Mücahit Yanılmaz, Vali Murat Zorluoğlu’yla birlikte bir araya gelerek futbolcularla yemek yedi ve primlerin bir kısmının ödeneceği sözünü vererek, bunu yerine getirdi.
*** *** ***
Gelelim futbolcuların antrenmana çıkmamalarına…
Bu takımın, sezon başından beri yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen sportif bir başarı elde ettiğini defalarca dile getirenlerdenim.
Kulüp ekonomik olarak dibe batarken, sportif başarıda futbolcular beklenenin üzerinde bir başarı elde ettiler.
Yerimizde bir başka takım olsaydı şimdi küme düşme hattında ölüm-kalım mücadelesi verirdi.
Ekonomik sıkıntıdan dolayı devre arasında Serdar Özbayraktar, Murat Akyüz, Cleyton, Serdar Kulbilge, Mesut Saray, Murat Kayalı gibi oyuncular takımdan ayrılmış, Onur da Y.Malatyaspor’dan teklif gelmesine rağmen başkanın bırakmaması nedeniyle gidememişti.
Ancak transfer yasağı gelince zor durumda olan Elazığspor’un çağrısına kaleci Serdar Kulbilge, Mesut Saray, Murat Kayalı gibi oyuncular olumlu karşılık vererek, ekonomik sıkıntıları bile bile geri dönmüşlerdi.
Takımda kalanlar da aynı sıkıntıları yaşayacaklarını bilmelerine rağmen -sağ olsunlar-, fedakârlık yapmışlardı.
Ancak antrenmana çıkmayarak “oturma eylemi” yapan futbolcularımızı anlamış değilim?
Sanki bu takımın ekonomik sıkıntısı sürpriz bir şekilde ortaya çıkmış, sanki şimdiye kadar paralarını almışlar da, “yeni” almıyorlarmış gibi tepki koydular, kime karşı koydularsa?
Ey kaptanlar!
Mademki bir ekipsiniz, o zaman Adana Demirspor deplasmanı öncesinde kulüp başkanı tarafından o maçın 18 kişilik maç kadrosunda yer alan futbolculara verilen kişi başı 2000 TL’yi niye diğer arkadaşlarınızla paylaşmadınız, cebe attınız?
Her şey para için olmamalı…
Yüzüp yüzüp nerdeyse kuyruğuna geldiğiniz bir sezonda şampiyon olup şehir sizleri birer “kahraman” olarak anmaya hazırlanırken, şu yaptıklarınızın adını siz koyun!
*** *** ***
Kulüp; ekonomik olarak çok kötü durumda…
Süper ligdeyken Elazığspor’da 4 maç oynamayan Luke Moor’un bizden 4,5 milyon Euro, yani bizim paramızla yaklaşık 15 milyon TL alacağı var.
Yine Pape Sow’un 806 bin Euro, Jake Jervis’in 730 bin Euro, Julien Faubert’in 695 bin Euro, Ognjen Vranjes’in 120 bin Euro, İvan Sesar’ın 30 bin Euro, Spaja 232 bin Euro Elazığspor’dan alacağı gözüküyor. Karşı davalar açıldı, sonuçlanmaları bekleniyor ama çoğu aleyhimize ne yazık ki…
Türk oyunculardan Çağlar Birinci’nin 650 bin TL alacağı olduğunu da ekleyelim.
Bu bildiklerimiz…
Bilmediklerimiz de sürpriz bir şekilde geliyor zaten birer birer...
Eski hocalardan Solied’in, yardımcısı Herman’ın yine hatırı sayılır alacağı varken, son dönemde takımı çalıştıran Coşkun Demirbakan’ın 38 bin TL alacağını da unutmayalım. 164 bin TL alacağı olan eski hocalardan Bayram Bektaş’ın alacağını şimdilik dondurduğunu da iyi niyetine sayalım.
Bilica ve İvesa’nın birlikte Elazığspor’dan yaklaşık 2,5 milyon Euro alacağı olduğunu da belirttiğimizde, yaklaşık 40 milyon TL, yani eski parayla 40 Trilyon lira sadece futbolcu ve teknik heyet alacakları olduğunu üzülerek belirtmek isterim.
Kulübün genel kurullarda ibra edilmiş borçlarını da ayrı tutuyorum.
İyi bir takip ve hukukçularla devreye girilirse, futbolcu alacakları aşağı çekilebilir ama, Elazığspor kurtulur mu?, Allah bilir…
*** *** ***
…Ve gelelim Samsunspor karşılaşmasına.
Aslında bu olanlardan sonra Elazığspor’dan çok şey beklemek fazla iyimserlik olurdu.
Çünkü Samsunspor gibi önemli bir maça “oturarak” ve ayak tenisi oynayarak hazırlanan Elazığsporlu oyuncular, bunun bedelini mağlup olarak ve “ilk 2” iddiasından tamamen uzaklaşarak ödediler.
Geriye kalan “ilk 6” şansımız da (sağolsunlar) altımızdaki takımların puan kayıplarıyla –şimdilik- devam ediyor.
“İkramlık” 2 gol Elazığspor’u moral olarak çökertirken, para peşinde olan futbolcularımızın kendilerine sahip çıkan Vali ve Belediye başkanı’nın iyi niyetine rağmen (lütfen) antrenmana çıkıp hazırlandıkları (!) Samsun deplasmanında kaybedilen 3 puan ve “ilk 2” iddiasının yanında kazancımız; kaleci Çağlar oldu ama, o da sezon sonunda takımı Bucaspor’a geri dönecek.
Milli maç arasında ülkesine giden Segbefia’nın alacaklarını bahane ederek geri dönmeyi düşünmediği Elazığspor; maç boyunca bu oyuncunun eksikliğini fazlasıyla hissetti.
CİO’nun söylemlerine göre bugün-yarın dönecek ama, yeni bir Cleyton vakası yaşanırsa; kimse şaşırmasın!
*** *** ***
Selçuk Öztürk’ün istifasının ardından belediye meclis üyesi 5 kişi de Elazığspor yönetiminden istifa ettiklerini yazılı ve posta yoluyla kulübe ulaştırdılar.
Belediye başkanı Mücahit Yanılmaz’ın yönetimin tamamının istifa etmesi halinde Elazığspor’a yardım ve destek olacağını belirtmesinin ardından geçen sürede, belediye’ye yakın 5 kişinin dışında Elazığspor yönetiminden henüz istifa eden olmadı.
Yönetimin de istifa etmesi halinde Elazığspor’un Nisan ayı sonuna doğru alacağı genel kurul kararı, ertelemelerle Mayıs ayı sonlarına doğru sarkabilir.
Elazığ Belediyesi’nin sahiplenmesi bir tarafa, bu süreçte yaşanacak sıkıntılar veya sportif başarılarla birlikte, Elazığspor sponsorluğunda “Ali Cengiz oyunu” yeniden sahnelenebilir.
