Türkiye'de Futbol Kaosa Gidiyor!

Kardemir Karabükspor’da Pazartesi günü oynanacak Beşiktaş maçının hazırlıkları Salı gününden itibaren başladı. Haftanın ilk basın toplantısını gerçekleştiren teknik direktör Yılmaz Vural; “Gençlerbirliği maçında hak ettiğimiz bir galibiyet aldık” diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü;
“Yaklaşık 3 aydır bu takım galibiyet alamıyordu. Gençlerbirliği maçının önemi bilerek çıktık, oynadık goller attık ve kazandık, daha farklı da olabilirdi ama uzun süredir galip gelemeyen bir takım olarak bu sonuç da bizi fazlasıyla mutlu etti. Şimdi başka bir zorlu maça çıkacağız. Beşiktaş takımı bu ülkenin önemli takımlarından bir tanesi. Onlar da şampiyonluk için bizim maçı kazanmaya oynayacaklar, biz de ligde tutunabilmek için kazanmaya oynayacağız. Tam kadro maça hazırlanıyoruz. Elimizde bulunan tüm oyuncuları kullanma imkanı bularak bu maça hazırlanmış oluruz inşallah”.

“Bilic takım kadrosu yaparken biraz zorlanacak”

Beşiktaş takımının çok maçını izlediğini ve yardımcı hocalarıma izlettirdiğini kaydeden Vural, “Ben kendim 2 canlı  maçını izledim. Gördüğüm kadarı ile bu ligin en kaliteli takımlarından bir tanesi ve en dinamik takımlarından bir tanesi ile oynayacağız. Sakatlık yaşayan oyuncularının tamamı geri geliyor. Bilic takım kadrosu yaparken biraz zorlanacak gibi duruyor, çünkü hakikaten çok iyi oyuncuları olan bir takım. Tabiî ki bizim takımın da gücünü planlayıp ona göre bir kadro ile karşımıza çıkacak. Ankara’da oynamamız bizim için küçük de olsa bir avantaj, Karabük’e yakın. Taraftarımızın gelmesi söz konusu olabilir. Ben buradan belediye başkanımıza rica ediyorum belediye imkânları ile bize veya iş adamı arkadaşlarımız bize böyle bir imkân sağlarlar ise biz de en azından resmi olarak ayrılmış stadyumdaki koltuk sayısını dolduracak kadar seyircimizi getirebiliriz. Gerçekten bizim için önemli. Değerli büyüklerimiz biraz duyarlı olurlar ve taraftarlarımıza yardımcı olurlar ise takımım adına sevinirim” dedi.

“Onlar bize karşı kazanmayı düşünüyorlar ise..”

Vural “Kâğıt üzerinde bakıldığında Beşiktaş favori olarak görünüyor ama bu başkasının düşüncesi olabilir, biz böyle düşünmüyoruz” derken,
“Bizim düşüncemiz Beşiktaş takımına karşı onlar bize karşı kazanmayı düşünüyorlar ise, biz de kazanarak düşme potasından bir an evvel çıkalım istiyoruz. 21 puanda kazanırsak 24 puanımız olacak ve Çaykur Rizespor da Kasımpaşa ile oynuyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de futbol kaosa gidiyor

Son günlerde futbol sahalarında yaşanan olaylara da değinen ve Fenerbahçe - Busaspor maçınad protokol tribününde yaşananlara göndermek yapan Vural “Problem oyunculardan kaynaklanmıyor. Problem yöneticilerin kendi arasındaki sürtüşmesinden kaynaklanıyor. Ben de Fenerbahçe – Bursaspor maçındaydım, küfür edildi orada. Bursaspor kendisine bir haksızlık yapıldığı kanaatinde oldu, hoca bunu üstü kapalı söyledi, biz bu işlerin olumsuzluklar içerisinde olamayız ama burada bir hak yeniyor, yani hakem idaresinden memnun olmadıklarını söylediler. Görüldüğü gibi olay sahanın içinden çok sahanın dışına iniyor. Tabii ki kulübü temsilen oyuncular oyundan çıkıyorlar küfür, kıyamet gitmiyorlar, orada itişip, tartışıyorlar ondan sonra geliyorlar buraya öpüşüyorlar. Burada yönetici arkadaşlarımızın daha sabırlı ve anlayışlı olması lazım. Ama bir gerçek de Anadolu - İstanbul takımları diye adlandırdığımız bu ligin artık 18 takımlı bir lig olduğunu her yönetilen maçı da 18 takımlı bir ligi yönetiyoruz diye yönetecek hakemlerin olması gerek. Adaletin ve güvenin maalesef Türkiye’de  takımlara eşit dağıtılmadığını ifade edildiği bir lig görüyoruz. Yani bunlar bazen duygusal söyleniyor, bazen hakikaten bu tarz da çok ciddi ifadeler var hepimiz de gözlüyoruz. Yani bu lig artık kendine olan adalet mekanizmasını iyi  çalıştırmazsa, bu lig büyük takımların bu konuda kullanıyormuş duygusunu yenemezse ve yendiremezse maalesef bu sürtüşmeler sonsuza kadar devam eder. Yani ne cumhurbaşkanımız bunu engelleyebilir ne de yöneticiler ne kadar iyi niyetli olursa olsun bu işi yapamazlar maalesef. Bunun üstünde durulması gerektiğini düşünüyorum” dedi

“Hepimizin çocukluk hayali oldu”

Vural şöyle devam etti;

“Bir toplantının cumhurbaşkanımız tarafından düzenlenmesini arzu ederim kendi adıma  en azından onlara bu konuda teminat vermesi söz konusu olabilir. Bu ligin adaletinin muhakkak oluşturulacağını ifade etmesi lazım. Bu da nasıl olur, kurallar ile olur. Kulüpler yasasının çıkmasıyla olur. Her kulüp yöneticisine diğer kulüp yöneticisi gibi davranmak ile olur. Yoksa ismine, cismine, pozisyonuna  ve konumuna bakarak bir kulübe muamele yapamazsınız. Yaptık bu güne kadar, bundan sonra da yapacağız veya yapmayacağız. Bunun kararını vermemiz lazım. Büyük takımlarımıza saygı duymamak mümkün değil, hepimizin çocukluk hayali oldu, mutlaka bir tanesini  mutlaka tuttuk. Âmâ onlar da artık şunu bilmeli Türkiye’de futbolu sevdirmek, bu işin lokomotifi olmak görevini tamamladılar”.

“Türkiye Kulüpler Birliği olması lazım”

Karabükspor olarak 1969 yılından bu güne olgunlaştıklarını ve bir camia olduğunu ifade eden Vural sözlerini şöyle noktaladı; “Bugün yolda yürürken sen hangi takımı yutuyorsun dediğin zaman ben Fener’i, Galatasaray’ı Beşiktaş’ı ondan sonra da Karabük spor’ tutuyorum demiyorlar. Yani artık her camia kendine göre bir taraftar oluşturdu. Dolayı ile ligin maddi gelirinin dağılımdan tutun da takımlara olan davranışa kadar  eğer biz bunu dengeleyemezsek, hala İstanbul takımı büyük takım mantığı içersin de devam edersek bunu engelleyemeseniz. Ben de fener bursa maçı canlı olarak izledim orada zaman, zaman böyle kanaatle maç oynanırken ben kendim de gülüyorum ki ben tarafsızım üstelik. İki takımı da tutmuyorum. Ben gittim oraya Bursaspor takımıyla maçımız var izleyim dedim. Bakıyorsunuz orada öyle bir şeyler oluyor ki, hissediyorsunuz o kadar da kimse şey değil yani. Gözümüz var görüyoruz yani, hissediyoruz. Onun için bunun düzelmesi lazım, bu lig artık 3. lig takımları dahil 127 takılı bir profesyonel bir lig yani Kulüpler Birliği vakfı yalnız 18 takımdan olur mu? Türkiye Kulüpler Birliği vakfı olması lazım. Bütün profesyonel takımları temsil eden bir vakıf olması lazım. Âmâ 18 takım dışında bakılmıyor. Nasıl  bir kulübe saldırılıyorsa, silah sıkılıyorsa, aşağıda her gün 30 tane takımın arabasına silah sıkılıyor, taşlanıyor onların sorunlarını hiç ciddiye alamıyoruz. Tabi ki bu adalet değil. 127’ye bölünmeli ve tüm takımlara eşit davranılmalı, her takım da profesyonel anlayış içerisinde yönetilmeli. Böyle yaparsanız olur. Biz şuan Türk futbolu olarak kaosun tam ortasındayız, bunu çözmek de yöneticilere ait. Yani yöneticiler derken federasyon yöneticilerine, Türk sporunu yönetenlere ait, kulüplere ait, kulüp yöneticilerine ait… Siz nasıl yönetirseniz biz öyle yönetiriz, sen bana şunu böyle yap dersen ben öyle yaparım, ben kafama göre yönetilmiyorum ki, sen bana saptadığın kurallar ile beni yönetiyorsun bu anlamda Türk futbolu sıkıntı içerisinde.”