Seba Bütün Kulüplerin Başkanıydı!

Fenerbahçe Kulübü Eski Başkanı ve Türk futbolunun önemli isimlerinden Ali Şen, HABER1903RADYO'da yayınlanan “Kazan Kaynıyor” programına telefon bağlantısı ile katılarak önemli açıklamalarda bulundu.

PAYLAŞ
Spor Maraton -

Şen, Fenerbahçeli taraftarların Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı rahmetli Süleyman Seba’ya yaptığı küfürlü tezahüratlar için çok üzgün olduğunu belirtti.

İşte Ali Şen’in HABER1903RADYO’da yaptığı açıklamalar:

-ÜLKEMİZİN BAŞI SAĞ OLSUN-

Konuşmasına ülkemizde yaşanan terör olaylarına değinerek başlayan Şen; “Türkiye, büyük ülke.  Vefat edenlere Allah rahmet eylesin, ailelerine sabır diliyorum. Yaralılara şifa diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun” dedi.

-ÇOK ÜZÜLDÜM-

Fenerbahçeli taraftarların Lokomotiv Moskova maçında Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı rahmetli Süleyman Seba’ya küfür etmesi ile ilgili Ali Şen; “Çok üzüldüm. Süleyman Seba, yalnız Beşiktaş’ın bütün kulüplerin hepimizin başkanıydı. Hepimizin çok sevdiği saygı duyduğu bir insandı. Beşiktaş’ın kendisini Fenerbahçelilerin hepsi sever, Beşiktaş’ın tarihini diğer kulüplerde olduğu gibi kendimize yakın hissederiz. Fakat ne yazık ki bizim halkımızda küfür var. Bir arkadaşını 10 yıldır görüyorsun, gördüğünde “Vay bilmem ne….” diye arkası geliyor. Ama bunun kötü niyetli olmadığı bizim yaşam tarzımızda bir parça olduğu ama artık bunlardan uzaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Zaman zaman Beşiktaş taraftarlarından da bana ben başkan olduğum zaman küfürler olmuştu. Süleyman abinin statta yapılan cenaze törenine gittiğimde Beşiktaşlı taraftarlar “Ya başkanım seni çok seviyoruz, o tribünde küfür edenlerden biri de biziz. Çok üzgünüz, özür diliyoruz” dediler. Bizim insanımızın da ruhu böyle terbiye ve saygı doludur. Kibardır ama küfürden bir türlü vazgeçemedik. Çok yanlış yapmışlar. Süleyman Seba gibi bir insana, hatta herhangi birine olmaması lazım.

-HOGH VE AMOKACHI TRANSFERLERİ ANISI-

Beşiktaş ve Fenerbahçe arasında yaşanan Högh ve Amokachi transferlerinin hikayesini anlatan Şen;“Jes Högh, Alborg takımından oynuyordu. Ben de ikinci defa Fenerbahçe Başkanı olunca kaptanımız Alparaslan’ın yerine liberoya Fenerbahçe futbolcu bulamıyordu. Arkadaşlarımla birlikte libero arıyorduk ve bulduk. 1-2 oyuncu bulduk ve Danimarka Milli Takımı’nda oynayan Mark Lipper’i almak istedik. Ben de Milli Takım’da Makedonya’ya karşı oynanan maçta izledim. Sonra Mark Lipper, West Ham’a gitti. Fakat onun yanında oynayan tanınmamış, yurt dışına hiç çıkmamış bir futbolcu var. Adı da Jes Högh. Bunu görünce Danimarka Milli Takımı’nın Kopenhag’a yakın bir otelde yaptığı kampa gittim. Teknik Direktör Nielsen’di. Onunla görüştüm ve futbolcuyla yarım saatte işi bitirdim. Daha sonra onun oynadığı Alborg takımının Başkanı da benim dostumdu. Onunla da işi bitirdik. Sonra Beşiktaş’ın antrenörü Daum’a, daha önceden çalıştırdığı Köln’de Yönetim Kurulu’nda görev yapan Danimarka asıllı Alman yönetici; “Fenerbahçe’nin verdiği paradan daha fazlasını verin, alırız” diyor. O zaman Genel Sekreter olan Serdar Bilgili, Danimarka’ya gidiyor ve otelin barında Högh’ün Başkanı, Serdar Bilgi ve Daum konuşuyor. Benim arkadaşım da cep telefonunu barda açıyor ve ben de Levent’teki evde onların ne konuştuğunu dinliyorum. Film gibi. Arkadaşıma Serdar Bilgili’ye telefonu vermesini söyledim. Ben de “Serdar, bütün konuşmalarınızı dinledim. Daum, şu anda kulüp başkanına ‘Beşiktaş, daha fazla para verecek’ diyor” dedim. Serdar Bilgili, bunu benden duyunca “Bütün konuşmamız şu anda bitti, şimdi başkanıma haber vereceğim” dedi. Sonra Süleyman Seba, rahmetli Şadan’ı arıyor ve “Bizimkiler şöyle konuşma yapmışlar, sen anlaşmışsın, anlaştıysan derhal çekiliyoruz” diyor. Ben de “Biz anlaştık” diyince hemen çekildi. Bundan 4 gün sonra Çarşamba günü TFF, Ankara’da toplandı ve 3’ten fazla yabancı futbolcuya müsaade etmeyeceklerini söylediler. Biz de Everton’ın Başkanı ile Amokachi için anlaşmıştık.  5’te transfer bitiyor. Yönetim Kurulu Toplantımız devam ederken bu karar çıkınca Ertuğrul Hataylı, “Everton Başkanı, Amokachi için telefon bekliyor. Beşiktaş istiyormuş, istersen 2 saat sonra arayalım, zaten transfer bitiyor” dedi. Ben de “Öyle bir şey olur mu? Amokachi büyük futbolcu. Beşiktaş dostumuz. Derhal Beşiktaş’a verilmesi için arayın, söyleyin. Biz kesin alamıyoruz. Beşiktaş’ın Amokachi’yi transfer etmesi için daha 2 saat var” dedim. Süleyman abi bundan dolayı çok mutlu oldu ve çok teşekkür etti. Amokachi’nin de Beşiktaş’a transferi böyle oldu” dedi.

-HERHALDE BİR NUMARALI HATIRAM BUDUR-

1996-97 sezonunda Gençlerbirliği maçında Beşiktaşlı taraftarların o dönemin Fenerbahçe Başkanı Ali Şen’e küfür etmesi sonrasında Süleyman Seba’nın taraftarların arasına gidip oturması ile ilgili Ali Şen;“Maç başlamadan küfürler olmuştu. Ama Beşiktaşlı taraftarlar, bu transferlerin iç yüzünü bilmiyorlardı. Ama öğrendikten sonra benim lehime de tezahüratlar yaptılar. Olabilir, bilmiyorlardı. Süleyman abi ve Recai Paşa maçın başında tribüne gittiler. Centilmenlik, terbiye, saygı bu. Süleyman abi ile bir sürü hatıram var, herhalde bir numaralı olan da budur” dedi.

-BEŞİKTAŞ, FENERBAHÇE’DEN DAHA İYİ TAKIM OYUNU OYNUYOR-

Beşiktaş’ın şampiyonluğa yakın takım olduğunu dile getiren Şen; “Kadro olarak, kaleciden başlayın, sol açığa gidin ve yedek kulübesine bakın. Fenerbahçe’nin kadrosu Beşiktaş’tan daha güçlü. Ama Beşiktaş, Fenerbahçe’den daha iyi takım oyunu oynuyor. Beşiktaş’ın oynadığı futbol atak, ofansif, seyredenlerin keyif aldığı futbol. Fenerbahçe taraftarları o tip futbolu sever. Fenerbahçe tarihi boyunca rakip kaleye çabuk gitmiştir. Beşiktaş’ın oynadığı futbol keyif veriyor. Bizim elimizdeki yıldız bolluğunu antrenör, ne yazık ki şu güne kadar Lokomotiv ve 1-2 maç hariç yerine oturtamadı. Ama onun da bildiği vardır. Futbolu bilmeyen kişiler izlese Beşiktaş’ın şampiyonluğa daha yakın olduğunu söyler. Bunda tartışma yok. Ama futbol enteresan bir oyundur. Tecrübe önemlidir. Bir takımda tecrübeli oyuncu daha fazla ise zor maçlardaki baskıyı kaldırabilir. Bu tarzdaki futbolcuların sayısı bizde daha çok. Şenol Güneş’in antrenör oluşu ise Beşiktaş için büyük bir şans” dedi.

-ŞENOL GÜNEŞ’İ FENERBAHÇE’YE ANTRENÖR YAPIYORDUM-

Şenol Güneş’i 1997 yılında Fenerbahçe Antrenörü yapmak istediğini anlatan Ali Şen; “Şenol Güneş’i Fenerbahçe’ye antrenör olarak alıyordum. 1997 yılında evime getirdim. Fakat bir usul getirmiştim. Rıdvan’ı sportif teknik direktör yaptım. Teknik Direktör de sportif direktöre bağlı olsun istedim. Şenol hoca eve geldi, Rıdvan da ordaydı. Şenol Güneş, bana “Başkanım sizinle çalışmak bana keyif verir, Fenerbahçe antrenörü olmaktan da keyif alırım, yalnız kimsenin altında çalışmam” dedi. Şenol Güneş, çok beğendiğim sevdiğim biri. 5 Mayıs’taki maç unutmadığım bir maçtı. O maçı 10 defa öyle oynasak 8’ini Trabzonspor kazanırdı. Trabzonspor 82 puanla şampiyonluğu kaybetti. Şimdi takımlar 72 puanla şampiyon oluyor. Trabzonspor, tarihinin en iyi oyununu oynadı. Şenol Güneş, sezon başında pek bilmediğimiz küçük oyuncuları yıldız yapan antrenör. Beşiktaş’ta Gomez, geçen sezon 1 yıl daha genç ve başarısızdı. Şenol Güneş’in elinde ve baskı da olmasına rağmen başarılı oldu, Milli Takım’a seçildi. Bu Şenol Güneş’in başarısı. Şenol Güneş’in sayesinde dünya yıldızı haline gelen orta sahalar var. Quaresma oynamış, gitmiş, gelmiş, yedek oynatıp  3-4 yıl geçmesine rağmen belki de kariyerinin en iyi yıllarını yaşıyor. Gökhan Töre, Oğuzhan… Oğuzhan’ın sezon başında bu hale geleceğine kim inanırdı. Avrupa’da temel eğitim almasına rağmen böyle değildi. Oğuzhan, Avrupa’da her kulüpte oynayabilir. Şimdi Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye transfer edecek 6-7 tane oyuncu bulursun. Ama “sezon başındayken kaç kişi alalım?” dersen “acaba” dersin. Bu noktaya getiren Şenol Güneş” dedi.

-O ZAMANLAR KEYİFLİYDİ-

Beşiktaş’tan Rıza Çalımbay ve Metin Tekin’in jubile anısını anlatan Şen; “Kaptan Rıza ve Metin, jubile yapacaklardı. Fenerbahçe Kulübü Başkanıyken Metin ve Rıza bana geldi. Süleyman abi kızmış ve “size jubile” yok demiş. “Süleyman abini rızasını almak şartıyla Fenerbahçe takımı sizin emrinizde. Ne para isterim, ne pul isterim” dedim. Böyle jubile oldu. Bugün stat vermiyorlar. O zaman keyifliydi. Küfür olurdu ama gün geliyor, “o zaman küfür ettik, üzgünüz” diye bana söylüyorlar. Kimse aptal değil. Herkes yanlışını kabul ediyor. Kimin ne olduğunu biliyorlar. Beşiktaş ve Galatasaray başkanıyla en az hafta bir kez buluşurduk. Şimdi farklı. Düzelirler İnşallah” dedi.

-FİKRET ORMAN; BABA HAKKI, SÜLEYMAN SEBA KALİBRESİNDE BÜYÜK BİR BAŞKAN-

Ezeli rakiplerin Beşiktaş’a stat konusunda yardımcı olmaması ile ilgili Şen; “TFF, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın iç saha maçlarını oynandığında “birini içeride, birini dışarıda oynatsın ki Beşiktaş her hafta maçlarını buralarda oynasın” dedim. Fakat bizim yönetim vermedi. Ben büyük keyifle yapardım. Beşiktaş’ın başında Baba Hakkı, Süleyman Seba kalibresinde büyük bir başkan var. Fikret Orman büyük bir başkan. İnsan ilişkileri iyi olan biri. Böyle biriyle bir masaya oturduğunda delikanlılığını görüyorsun. Onun arzusuna hayır der misin? Fikret Orman da böyle bir insan. Çok terbiyeli, çok saygılı, çok çalışkan, müthiş bir Beşiktaşlı. Beşiktaşlılar Fikret Orman ile ne kadar gurur duysa az. Eto’o geçen canlı yayında anlattı ve gülerek Fikret Orman’a selam söyledi. Demek ki çok yakın olmuş. Fikret Orman bu” ifadelerini kullandı.

Haber Kaynağı: HABER1903RADYO

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN