TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 17 Temmuz 2013 10:15
Cenk Akyol önce kadroda, sonra kadro dışı. Böyle olunca sorma hakkı doğuyor genç oyuncuya. Efem, “Estek- Köstek”. Hani iki sene önce takımdan istifa etmiştin ya bizi yarı yolda bırakmıştın ya! Sana güvenim kalmamıştı ayrıca teknik olarak bu yeni kadroda senin işin olamaz. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama bu karar alınmıştır dedi. Bunlar Tanyeviç'in söylemleri.
Federasyon ve sponsorlar hemen: “Biz bu işin içinde yokuz”.Bu tamamen teknik kadronun aldığı bir karardır deyince, top Nihat İziç'e geldi. Telefon trafiği önem kazanır. Akyol- Hocam niye kadroya alınmadım? İziç, Karıştırma “Devlet”işi! Bunun üzerine spor bakanı Suat Kılıç, biz kesinlikle müdahil “Olmadık, olmayız” klişe kelimelerini yapıştırır. İş yayıncı kuruluşa yüklenmek istenirken Akyol, demokrat ve özgür bir sporcu olarak “Konuşmama hakkımı kullanarak” Gezi olaylarında taraflı yayın yapan kanalı protesto ederek röportaj vermedim. “Devlet işi” kavramı dile getiriliyorsa, burada benim sporcu-siyasal kimliğim tartışılıyor demektir diye siyasetin spora alet edildiğinin altını çiziyordu. Bu ahvalde Cenk Akyol verdiği mücadelede haklıdır. Amerika'dan gelecekler dışında 20 kişilik kadroya çağrılan Türk oyuncuların hiçbiri, sezon boyunca Cenk Akyol'un çizdiği olağanüstü performansın yanına bile yanaşamamıştır. Cenk Akyol, milli formayı fazlasıyla hak etmiş; ama araya siyasi baskılar girince bu hakkı elinden alınmış, özerk federasyonun da tüyleri yolunmuştur.