19.HAFTAYA BAKIŞ! - İsmet BADEM

19.HAFTAYA BAKIŞ!


Tarih arşivleri iyi ve kötü olayların arka bahçesidir. Son iki gündür ülkemiz sadece bir olaya öylesine kilitlendi ki, yıllarca unutulacağını sanmıyorum. İnsanoğlunun bu kadar gaddar acımasız ve zalim olacağı aklımın ucundan geçmezdi!


Bu suçu işleyenlerin bizim ülkemizde bizim vatandaşımız olduğuna inanmak istemiyorum. İnsanlık dışı bu davranışı yapanların bu tavrı karşısında herkes gibi benimde içim acıdı.

Benim kızım olmadı! Bir kızım olsaydı ve onun, benim başıma bu gelseydi acaba bu acıya nasıl dayanır, neler yapardım? Bu düşünceler aklıma geldiğinde “vücudum tir tir titriyor!”

İnanıyorum ki, bir çok kişi benim gibi bunu düşündü ve içi titreyerek aynı acıyı yaşadı.

Sevgili kızımız Özgecan’a Allahtan rahmet dilerken, bu işin suçluları dilerim en ağır cezaları alırlar. Bu nasıl bir kader, bu nasıl bir acıdır yarabbi. Yarın ve diğer günlerin “zaman tünelinde ve tozlu hafızalarda asla kaybolmayacak” bu tatsız olay gerçekten ülkemizi ayağa kaldırdı. Özellikle kızı olan anne babaların bu olaydan beri uyku uyuduklarını sanmıyorum. Bebeleri, kızları canları sokağa çıkarken yürekleri yanıyordur.

Ekran başında üç ayrı şehirde üç ayrı maçı seyrederken basketbola doyduk. Doyduk ama beynimdeki acı içimi kemirdi. Son maç İzmir’deydi. Salona canlı bağlanınca inanılmaz bir görüntü vardı.

Salonun orta yuvarlağı Özgecan’ın resmi ve anlamlı yazı ile donanmıştı. Tribünlerdeki yüzlerce seyirci elindeki karanfilleri resmin üzerine attı. İki takımın gösterdiği saygı ve karanfillerle tribünlere destek vermesi karşısında uzun zamandır kanallarında kuruyan göz yaşlarım sel oldu aktı.

Sağ olun Karşıyaka, sağ olun Karşıyakalılar.

KARŞIYAKA YAZILIR BASKETBOL OKUNUR yazısının yanına bir pankart daha ilave etmek gerekli

KARŞIYAKA YAZILIR İNSANLIK EN ÖNEMLİSİ VEFA OKUNUR.

Rahmetli kızımıza gösterilen göz yaşartıcı tablo dışında, Hakem Mehmet Keseratar’ın ağır hastalığından sonra ilk defa geldiği Karşıyaka’da gösterilen vefaya ve saygıya hayran kaldım.

Ah! Be! Hele küfürsüz bir maç ve bu yaşananlar ne kadar çok yakıştı Karşıyaka’ya inanın bu atmosferde Anadolu Efes’li yöneticiler ile konuştum en ufak bir üzüntü duymadıklarını söylediler. Bu seyirci bu takım böyle giderse “NEDEN EUROLEAGUE’DE OYNAMASIN?”

Ufuk Sarıca’nın bu ortamı hayallendiğini çok iyi biliyorum ve bunun gerçekleştiğini görmek büyük bir mutluluk ve bunu paylaşmanın huzuru içindeyim.

Ufuk Hocam sen bu hitabı çoktan hak ettin. Sezon ortasında Cemal ve Erkan hamlesi tabiri caiz ise “cuk” oturdu. Cemal bir anda kendini “Harlem” in arka sokaklarında yetişen siyahi bir oyuncu sandı galiba maç içinde potaların üzerinde gezip, Efes potasına bol bol smaç vurdu, blok yaptı. Sevgili Ufuk dilerim en kısa zamanda Avrupa’nın en baba kupasındaki tüm hayallerin gerçekleşir.

Anadolu Efes için ise maç yorumunda Ivkovic’e sesleneceğim.

Tofaş 77-86 Fenerbahçe Ülker

20-14   16-26    20-19 ve 21-27 son çeyrek

Yorgun günlerin ardından yeni yıpratıcı bir günü kanat açmak o kadar kolay değil! Nerede yattığını, nerede kalktığını bilmeden, her an yola çıkmaya hazır bir çanta, ne sevinmeye, ne üzülmeye vaktin olmadan yeni zor bir maça çıkmanın telaşı içinde geçen günler.

Obrodovic yorgun savaşcılarına biraz olsun nefes aldırmak için hiç alışık olmadığımı bir beşi sahaya sürdü. Kenan, Hickman, Melih, Zoric ve Semih  idmanda yapılan maçlarda bile böyle bir beşin bir araya gelmesi kolay değil! Ancak maç sonrasında yılların deneyimli Coach’u Obrodovic “ nerede ise birer gün ara ile çok sert maçlara çıkıyoruz. Bu nedenle kadroda bulunan tüm oyuncular her saniye görev alacaklarmış gibi kendilerini hazır tutmaları gerekir. Tüm oyuncularım maçın kaderini değiştirmek için hazır olmaları gerekir. Melih çok iyi attı! Attı diyorum basketbolun her tarafını oynamalı” diye konuştu.

Obrodovic sonuna kadar haklı eğer Avrupa’nın en büyük kupasını almaya aday bir takımda oynuyorsan görev almaya ve en iyisi ile yapmaya hazır olmalısın.

Maçın ilk çeyreği tamamen TOFAŞ’ın üstünlüğünde geçerken son 4 dakikasında 8 sayıda kalan Feneri yapılan değişikliklerle çeyrek bittiğinde, ancak 20-14 lük bir skor yansıdı.

Sonra Türk Filmlerindeki gibi “esas yıldızlar bir bir sahaya teşrif ettiler”

TOFAŞ iyi takım ve Zouros’un elinde şekillenmeye çalışıyor. Ancak ligimizin inanılmaz “zorluk derecesi” puan cetvelinde ki, yeri umut kırıyor! Acabaları birbiri ardına getiriyor. Çünkü bu ligde her maç bir final.

Fenerbahçe Ülker aradaki sayı farkını bir ara Melih’in attığı üçlüklerle kapattı. Maç gitti, geldi ekrar gitti tekrar geldi derken üç yıldır bu sahadan hep yenilgi ile ayrılan Fenerbahçe Ülker çok istediği maçı alırken Bjelica, Hickman’ın çok iyi oynamasına borçlu. Bu arada Oğuz’da çok kritik anlarda önemli sayılar attı. “Hem onunla hem onsuz” Goudelock yine 18 sayı ile çok önemli katkıda bulundu.  34-33 ribaund, 13.17 asist, 11.8 top kaybı.

Maçın MVP si. Melih Mahmutoğlu 19,23 dakika 23 sayı 4/6 ikilik, 5/7 üçlük, 0/1 faul

Pınar Karşıyaka 92-84 Anadolu Efes
20-13   21-26    22-23 ve 29-22 son çeyrek

Maçtan önce salonda yaşanan duygulu anlardan dolayı, hem salondakiler, hem ekran başında bulunanlar çok duygulandı. Tüm Kaf-Kaf’lılara sonsuz teşekkürler. Değerlerimize sahip çıktıkları için inanılmaz mutluyum. Basketbol sadece parkede seken, çemberden geçen top değildir. “Basketbol hayatın ta kendisidir”

Ufuk Sarıca bu atmosferin yaratılmasında büyük emeği var. Adam gibi duruşu ile herkesin sevgilisi oldu. Cemal-Erkan hamlesinin meyvelerini görmeğe başladı. Gabriel, Placios, Stawberry, Dixon, Diebler’in İzmir’e getirilişi ve onlarla takım gibi takım yaratan Ufuk biliyorum ki, Ivkovic’inde hayranlığını kazandı.

İşte böyle Ufuk ilk önce bu günler yaşanmalıydı ve biraz gecikmeli yaşıyorsun. Bu noktadan sonra Avrupa’da şampiyon olsan, Türkiye’de final oynasan, Kupaları alsan kim şaşırır!

Şimdi Ivkovic Ustaya birkaç sözüm var: “ Sevgili İvkovic efsane teknik adam olarak sadece bizim değil, tüm evren basketbol aleminin takdirini kazandınız. Ülkemize gelmenize çok sevindim. Ama bu anlatacaklarımı mutlaka birilerine tercüme ettirin. Gerekirse ben bunu sağlayacağım.

Artık Balkan ülkelerinde yeni yıldız basketbolcular yetişmediğini sizlerin de görme zamanınız geldi. Özellikle sizin, Tanjevic’in,  Obrodovic’in, Pesic’in yurt dışında olduğu zamanlarda yeni yıldız oyuncu yetişmediği gün gibi aşikar! Eskiden onlarca NBA’nin takip ettiği Sırp oyuncu vardı! Şimdi kaç tane biliyor musunuz? Ben söyleyeyim yok hocam yok! Size bir şey hatırlatayım Olympiakos’ta Avrupa’nın en iyi oyun kurucusu Teodosic’i siz kadroya almayarak yolladınız! Çünkü o seni bir sürü kupanın kaçırılmasını ona fatura ettiler, ettiniz! Bir sene sonra onsuz Avrupa’nın en büyüğü oldunuz!

Bu sene gelirken eski kadrodan Efes’te Bjelica kalsın dediniz! Ne kadar iyi ettiğinizin farkındasınız değil mi? Saric’i kırmızı mumla NBA’de bekliyorlar mı sanıyorsunuz? Kafanızdaki basketbolu oynatmak için bu oyuncuların ne kadarı istediklerinizi yapabiliyorlar! Türk oyuncuların, Lasme, Perperoğlu hatta Kristic’in ne kadar özveri ile çalışmalarını hepimiz çok farkındayız.

Sahi yenildiğiniz Pınar Karşıyaka’da sizce kaç tane Balkan Ülkesinden oyuncu vardı “0” yazı ile sıfır. Bu arada bir hatırlatma yapayım. Geçen sene Eurochallenge, Eurocup ve Euroleague de şampiyon olan takımlara bir göz atarsanız hiç birinde bırakın Sırp oyuncuyu, Balkan ülkelerinden oyuncu yoktu!

Kaybedilen Pınar Karşıyaka maçı sadece sıradan bir maç değil! Çok derinliği olan bir maçtı. Efes takımı olarak gençlere yer verilmesi ve onları sahneye çıkarmak çok güzel ama yabancı oyuncu konusunda ufukta çok sıkıntı görülüyor. Bir ara Doğuş Osman, Emircan, Janning, Lasme  beşini oynadı.”

Pınar Karşıyaka cephesinde ise kötü oynayan olmadığı gibi herkes limitinin üstünde bir performans gösterdi. Gabriel ve Cemal havalarda gezinirken, maçın hiçbir anında panik yapmadan Ufuk Sarıca’nın beyninden geçenleri bil hakkın yerine getirdiler.

Alkışı fazlası ile hak eden Pınar Karşıyaka için yeni sınavlara az kaldı.

Maçın MVP si. Diebler 36.46 dakika, 24 sayı, 2/6 ikilik, 5/7 üçlük, 5/6 faul, 2 ribaund, 2 asist

Galatasaray Liv Hospital 81-80 Torku Konya Basketbol
16-23   25-15  23-20 ve 17-22 son çeyrek

“Eğer bu seviyede basketbol oynuyorsanız yorgunluktan şikayet etmeye hakkımız yok. Çok kritik haftalar yaşıyoruz, Arroyo’nun sakatlığı bizim hesabımıza çok kötü ancak oyuncularım var güçleri ile mücadele eriyorlar. 14 faul kaçırmamız iyi olmadı. Neticede uzun bir süre sonra bizim hesabımıza önemli bir galibiyet. Sinan Carter sonradan oyuna girip takıma çok büyük katkı sağladılar. Şimdi Türkiye Kupası yepyeni heyecanlar yaşayacağız” dedi.

Gerçekten bir maçta 14 faul kaçıran Euroleague takımının rakiplerini nasıl yeneceği merak konusu! Bu sezon başından beri hem maddi hem manevi bir çok sorun yaşayan Galatasaray’ın kazandığı bu galibiyet çok önemli.

Aslında Torku maça çok iyi baladı. İyi oyuncuları bulunan Torku sezon ortasında kaybettiği Mayo’yu çok aradığı bir gerçek. Mayo bir çok takıma nasip olmayacak kalitede Sean Williams, Hakiim Warrick, Troy , Guinn gibi oyuncuları çok iyi organize ederek yenilgi hanesindeki bir çok maçı Torku’ya galibiyet olarak yazılırdı.

Maç skor olarak ortada geçti ve asla sonuna kadar kopmadı. Birbirinden güzel hareketler izledik Sinan ve Carter savunma ve hücumda müthiş hareketler yaptılar.

30-30 ribaund eşitliği ve 17-20 asist üstünlüğü Torku’da.

Maçın MVP si. Carter 28.37 dakika, 11 sayı, 3/4 ikilik, 0/2 üçlük, 5/10 faul, 3 ribaund, 3 asist, top çalma.

Trabzon Medical Park 98-75 Beşiktaş İntegral Forex
29-18   20-19   24-15 ve 25-23 son çeyrek

Türk Basketbol tarihinin en enteresan yılını yarıladık! Sezon bitmeden bir Coach daha sahneden çekildi! Daha birkaç haftalar öncesi “Şampiyonluğun en önemli adaylarından biri” dediğimiz Beşiktaş İntegral Forex ve onun ayrılmaz parçası gibi gördüğümüz Ahmet Kandemir ile yollar ayrıldı. Hem Avrupa’da hem Türkiye’de çok iyi giden Beşiktaş “iç dünyasında bir şeyler oldu” ve birden bire güzel giden yaşam savaşında aksaklıklar birbiri ardına geldi ve Beşiktaş düşüşe geçti. Avrupa seferleri bitti.

TBL’de ise sanki her şey ters yüz oldu! Bizler basketbol şubesinin içinde tam olarak neler olduğunu bilmiyoruz! Ama bildiğimiz bir şey varsa artık Ahmet Kandemir yok!

Trabzon Medical Park “yükselen değer” olarak  zirveye uygun adım yürümeye devam ederken Avrupa’da “bileği bükülmezler kulübünün baş konuğu olmaya devam ediyor”

Beşiktaş İ.Forex “0” moralle geldiği Trabzon’da maça hiçte iyi başlamadı. Daha ilk çeyrekte müthiş başlayan rakibi karşısında 19-18 geride kaldı! Bundan sonra sadece arada bir koşuşturmaca içinde olan Kartal’da sadece Reynolds çift sayılara ulaştı.

20/35 ikilik, 5/21 üçlük, 20/26 faul yüzdesi ile oynarken ribaund mücadelesinde 41-22 lik farkla geri kaldı!

Trabzon’da ise 10 oyuncu az ya da çok mutlaka sayı attı. Yeni gelen Ivanov ise 20 sayı ile çok önemli bir katkıda bulundu! Hardy 11, Can 10 sayı attı.

Gerçekten böyle önemli bir rakip önünde bu kadar kolay bir galibiyet alacağı kimsenin aklına gelmezdi, gelemezdi!

41-22 ribaund ve 21-13 asist üstünlüğü Trabzon’da

Maçın MVP si: Stipanovic 22.48 dakika oyunda kalırken, 24 sayı,11/12 ikilik, 2/7 ikilik 8 ribaund, 4 asist.

Darüşşafaka Doğuş 80-67 Muratbey Uşak Sportif
21-7   25-20    19-23 ve 15-27 son çeyrek

Daçkalı dostlar hiçbir şekilde seslerini çıkarıp iddialı kelamlar etmedikleri halde bizler onlara hep bir şeyler yakıştırmaya çalıştık! Özellikle puan cetvelinin üst sıralarına tırmandıkça “işte şampiyon adayımız” dedik!  Nedense bu unvanı yakıştırdığımız takımlara “nazar” değdiriyoruz! Beşiktaş İntegral Forex bir türlü belini düzeltemezken Darüşşafaka Doğuş  NBA patentli Farmar ile yeni bir sayfa açmaya çalışıyor.

Ligin neresinde yer alırsa alsın “zayıf kolayca teslim olan takım yok!” bu nedenle, “her maç final” gibi oynanmaya başladı.  Daçka çıktığı uzun yolda başarılı olmak için var gücü ile maçlara asılmaya başladı!

Uşak karşısında Göksenin ve Farmar’ın sayı yükünü çektiği maçta garip bir istatistik ön plana çıktı.

Örnek mi?  Brown 9.37 dakika 0 sayı, Mehmet Yağmur 5.31 dakika 0 sayı, Lucas Gordon 28.42 dakika ancak 5 sayı, Ersin 8.07 dakika 2 sayı, Seibutis  6 sayı.  Ama kadro o kadar zengin ki, Farmar ve Göksenin yanında, Vidmar, Ermal, Shurna nın attığı 34 sayı maçı galip bitirmelerine yetti.

Muratbey Uşak ise maçta iyi mücadele etti. Ancak Fells gibi çok iyi oyuncusunun sakatlığı yenilgilerinin üzerine tuz biber ekti.

Maç sonu tüm istatistikler 38-31 ribaund, 20-11 asist, ile Daçka’nın lehineydi.

Maçın MVP si. Göksenin, 29.32 dakika, 18 sayı, 2/5 ikilik, 4/8 üçlük, 2/2 faul, 4 ribaund, 2 asist.

Rönesans TED Ankara Basketbol 79-80 Banvit
19-20   19-20   22-17 ve 19-23 son çeyrek

Eğer bu ligin her hangi bir haftasında, herhangi bir maçı yorumunu yapacaksak! Hedef maç diye bir cümle kurmak son derece yanlış! Her takım diğerinin baş ağrısı! Her türlü galibiyet ya da mağlubiyete “kapımızda gönlümüzde açık!”

Bu denli ve mücadeleli bir ligin canlı şahidi olmak büyük bir şans. Bu nedenle böyle güzel basketbola doyuran lige sahipsek iyiliklere sahip çıkmalıyız. Bu da puan cetvelinin sonuncusu olan takımın “asla ve kat’a düşmeye layık olmadığına da, şahidiz” bunun için ligimize ve böyle yatırım yapan ve basketbola sahip çıkan takımlara bizlerde basketbol emekçisi olarak sahip çıkmalıyız.

Avrupa’yı hep kendimize örnek alıyoruz ve birçok konuda onu kopyalıyoruz. Peki böyle bir seneyi, böyle basketbol kokan ligi yaşarken, Türkiye’de nerede ise diğer sporları yakalayıp “burun farkı ile geçmeyi başarmışken” geri adım atmak yerine bir adım ileri gidip ligimizi 18 takımlı yapmalıyız. Bu konuda Murat Murathanoğlu’nun haklı nedenlerle direnişi var. Ancak istedikleri çok mantıklı. Eğer Murat’ın dedikleri olursa “ligimizin temelini her türlü depreme karşı sağlam tutmuş oluruz” Zaten bu konuda mutlaka ligimizin geleceği için Murat’ın takımlardan bekledikleri yapılacaktır.

“Ligimizi 18 takımlı hale getirmek problem değil esas olan bu doğacak bebeği sağlıklı yaşatmak.” 5 artı 1 kuralını iyi hazmeder, alt yapıları sağlar ve eksikleri giderirsek artık basketbolumuzu kimse tutamaz.

Alın size mücadele, alın size buram buram basketbol kokan maç. Daha dün İtalya’nın Sardunya Adasından sevindirici haberler verip Avrupa’da bir üst tura çıkan BANVİT ile ne kadar sevindik.

BANVİT diğer takımlarımız gibi hatta yaptığı organizasyonla (kimse darılmasın) birçok takımımızın önündedir. BANVİT örnek basketbol yapılanması ve oynadığı basketbol ile BANDIRMA beldesini “BASKETBOL ÜLKESİ” haline getirmiştir. Hak’tan aldığını, halk ile paylaşan BANVİT yönetimi ne olursa olsun sadece benim değil tüm basketbol severlerin göz bebeğidir. Başarıları hep daim olacakken, yenilgiler geçip geçicidir.

Rönesans TED çok iyi oyunculardan kurulmuş bir takım. Rakiplerinden hiç birine kolay kolay teslim olmaz.

Tekrar yinelemek gerekirse: 19-20   19-20     22-17   ve son çeyrekte 19-23 lük bir skora bakarak nasıl çekişmeli bir maç geçtiğini görebiliriz. Aminu kendini bulmaya başladı 21 sayı, Gatens, Tucker attığı sayılarla destek olurken Pittman hem savunmada hem hücumda attığı 13 sayı ile takımını destekledi.

BANVİT ise Davis, Mejia,  Rowland, çift haneli sayılara ulaşırken, Baron, Simmons, Dragicevic ise hayat öpücüğü vermeye devam ettiler. İtalya’dan gelip ayağının tozu ile ikinci deplasmana geçip galip gelmek kolay değil. İki takımında hak ettiği maçtan BANVİT sevinçle ayrıldı. TED için hiçbir şey kaybolmadı, daha uzun bir yol var.

Maçın MVP si:  Veremeenko 26.25 dakika, 19 sayı, 6/6 ikilik, 7/8 faul 6 ribaund, 1 asist, 1 top çalma.

Royal Halı Gaziantep Basketbol 88-77 Türk Telekom
Geçen hafta ligin zirvesine göz diken Darüşşafaka Doğuş’u yenen Türk Telekom’un teknik patronu Ercüment Sunter ile yaptığım sohbette “Telekom nereye koşuyor? Yoksa bunun ardından şampiyonluk planlarımı geliyor?” diye sordum!

Yine nazar değdirdiğimiz bir takım ile karşılaştık bu hafta! İyi başlayıp kötü giden “Lig kaderini” değiştirmeye kararlı ROYAL evine konuk olan Türk Telekom’u yenilgi ile evlerine uğurladılar. Çok iyi mücadele eden ROYAL tartışmasız galibiyeti hak etti.

28-16, 22-18, 16-13 yani üç çeyrek maçı önde götürdü. Son çeyrek ise Türk Telekom tüm hatları ile saldırarak 22-30 luk sayı üstünlüğü yakalasa da, yenilgiden kurtulamadı.

Yeni gelen Durde Gagic 6.36 dakika oyunda kaldı ama şimdilik fazla bir ses getiremedi! Lakovic biraz daha takım oyuncusu gibi oynamaya başlayınca daha faydalı oluyor. Ruzic, Higgins hatta son zamanların kayıp oyuncusu Colloway öyle bir devreye girdi ki, bir takım ancak bu kadar taşınır.

Türk Telekom’da ise Barış, Valters, Roll, Mc Cauley, Rakovic, Carter direndiler ama olmayınca olmuyor! Ercüment Hocanın evde yaptığı hesap çarşıya uymadı!

Maçın MVP si: Jawad Williams , 32.15 dakika, 16 sayı, 5/6 ikilik, 2/4 üçlük, 0/1 faul, 3 ribaund, 3 asist.

İstanbul BŞB 87-84 NSK Eskişehir Basketbol 
İşte basketbolumuz için en önemli görüntülerden biri. Seyredenler tık nefes oluncaya kadar basketbola doydular. Bu maçta takımların adı ve puan durumlarındaki durumu söylenmeden maç televizyondan verilse reyting rekorları kırar. Daha ne olsun Allah Aşkına daha ne olsun!

Geçen hafta Galatasaray’ı yenerek büyük ses getiren NSK Eskişehir ve puan cetvelinin en ama en dibinden çıkıp nerede ise Play-Off oynama noktasına gelen BŞB. maçı tek kelime ile nefesleri kesti. Bunda şaşılacak bir şey görmüyorum. Çünkü bu tür maçlar bizim kaderimiz oldu. Ne güzel. Ama ligimiz 18 takım olmalı. Gücüm yettiği sürece bu mücadeleye devam edeceğim. Ve herkesi tek tek ikna turları yapacağım.

22-14   19-22     12-22   ve 20-15 biten maç uzatmaya gitti. Tüm oyuncular sahip oldukları tüm enerjiyi parkelere yansıtırken, teknik adamlar kazanmak için kafalarından geçen tüm deneyimlerini sahaya yansıtmaya çalıştılar.

Bir tek atımlık şut ve galibiyet hem de “yaşam iksiri”

Sakatlıktan kurtulup bu maça çıkan ama maç içinde tansiyonu yükselerek kenara gelen ve kendini biraz iyi hissettikten sonra sahaya adım atıp ilk eline aldığı topla “87” nin kapısını açan sihirli şutu potaya yollayan BALAZİC( büyük harfle yazılmayı fazlası ile hak etti)

Az oynayan, çok oynayan ama ne olursa olsun takımının formasını giyen her oyuncu “övgü satırlarımın baş efendileridir” Ancak biri ayrıcalıklı:

Maçın MVP si. Vujacic 37.52 dakika, 26 sayı, 3/6 ikilik, 6/11 üçlük, 2/2 faul, 9 ribaund, 2 asist, 2 top çalma.

Haftanın Takımı : Pınar Karşıyaka

Coachu                  : Ufuk Sarıca (Pınar Karşıyaka)

Oyuncu                  : Diebler (Pınar Karşıyaka)

6.Oyuncu               : Carter (Galatasaray Liv Hospital)

Savunmacı            : Cemal ( Pınar Karşıyaka)

Genç Oyuncu        : Göksenin (Darüşşafaka Doğuş)

Beş                             : Farmar (Darüşşafaka Doğuş), Sinan(Galatasaray L.H.), Jawad Williams (Royal Halı Gaziantep Basketbol), Stipanovic (Trabzon Medical Park), Veremeenko (Banvit)

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
05May

29.HAFTAYA BAKIŞ!

28Nis

28.HAFTAYA BAKIŞ!

21Nis

27.HAFTAYA BAKIŞ!

17Nis
08Nis

25.HAFTAYA BAKIŞ!